'2015 Mart'ında serhildanlar ve sistem inşası doruklaşmalı'

KCK Toplumsal Alan Komite Üyesi Yusuf Kaplan Kürt Halkı'nın PKK'nin çıkışıyla birlikte neredeyse her Mart ayını büyük acılar ve şehadetler pahasına direniş ve serhildanlarla karşıladığını söyledi.

Kürt Halkı'nın PKK'nin çıkışıyla birlikte neredeyse her Mart ayını büyük acılar ve şehadetler pahasına direniş ve serhildanlarla karşıladığını söyleyen KCK Toplumsal Alan Komite Üyesi Yusuf Kaplan, Kürtlerin 2015 Mart ayını da serhildan ve serhildan ruhuyla inşa ve seçim çalışmalarını güçlendirerek geliştirmeleri gerektiğini söyledi.

KCK Toplumsal Alan Komitesi üyesi Yusuf Kaplan Kürt Özgürlük Mücadelesi tarihinde serhildan ayı olarak bilinen Mart ayında gelişen direnişi ve Kürt Halkının 2015 Mart'ını nasıl karşılaması gerektiğini ajansımıza değerlendirdi.

MART DİRENİŞ VE SERHİLDANDIR

Kürt halkı başta olmak üzere, Ortadoğu'nun tüm emekçi halkları, kadınlar ve ezilen tüm kesimlerin direnişlerini selamlayan KCK Toplumsal Alan Komite üyesi Yusuf Kaplan, Kürt halkının tarihinde Mart ayının direniş ve serhildan anlamına geldiğini söyledi.

Newroz’un Kürtlerde tarihten bu yana direnişin adı olduğunu vurgulayan Kaplan, Kürt Özgürlük Hareketi’nin çıkışıyla birlikte Kürt halkının özellikle 90’lı yıllarda hemen hemen her Newroz’u anlamına uygun bir şekilde, büyük bir direniş ile karşıladığını söyledi.

“Cizre Botan, Mardin, Serhat ve birçok alanda halkımız serhildanlaşmış, Türk devletinin zulmüne ve mermilerine bedenini siper etmiştir. Bu direnişlerde büyük bedeller vermiş fakat var olduğunu kendi toprağında yeniden yeşerdiğini, yeşereceğini ortaya koymuştur” diyen Kaplan, baharın ilk ayı olan Mart ayının tıpkı doğa gibi Kürt halkının da silkinip, baharlaştığı bir ay olduğunu ifade etti.

Mart ayının sadece Kürtler açısından değil, kadınlar açısından da bir direniş ayı olduğunu vurgulayan Kaplan, “Her 8 Mart Türkiyeli ve Kürdistanlı kadınlar serhildanlarını doruklaştırarak erkek egemenlikli sisteme karşı mücadelerini daha da geliştirirler. Buradan bir kez daha tüm kadınların 8 Mart dünya emekçi kadınlar gününü kutluyorum” dedi.

‘MART AYINDA HALKIMIZ BÜYÜK ACILAR DA YAŞADI, AMA DİRENİŞ HEP BÜYÜDÜ’

Mart ayında Kürt halkına, Alevilere, sol sosyalist kesimlere karşı da katliamların geliştirildiğini fakat bunların direnişi durduramadığını aksine daha geliştirdiğini ifade eden Kaplan, şunlara dikkat çekti: “16 Mart 1988'de Baas yönetimi tarafından gerçekleştirilen Halepçe Katliamı’nda en az 5000 Kürt insanı katledildi. Yine 12 Mart 1995'te İstanbul Gazi Mahallesi’nde TC devlet güçleri halkımıza dönük bir katliam girişiminde bulundur. Gazi Mahallesi Alevilerin yoğun yaşadığı ve her zaman gerek diğer sosyalist hareketler gerekse hareketimiz olmak üzere devrimci mücadeleye katılım göstermiş bir yerdi. Bu katliamla Alevilere göz dağı vermek ve mücadeleden uzaklaştırmak istediler. 12 Mart'ta Esad Rejimi tarafından halkımıza dönük bir katliam geliştirilmiş ve halkımız bunun karşısında serhildana kalkmıştır.

30 Mart 1972'de Mahir Çayan ve 9 arkadaşı Türk devlet güçleri tarafından kuşatıldı ve bu çatışmada yaşamlarını yitirdi. Tarihe Kızıldere Katliamı olarak geçti. Onlar, ‘biz buraya teslim olmaya değil, ölmeye geldik’ diyorlardı. Ve öyle oldu, teslim olmadılar. Önderliğimiz de zaten Apocu grubu oluşturmadan önce ilk olarak Mahir Çayan'dan etkilenmiştir. Ve ilk olarak Kızıldere Katliamı’nın protestosunda yakalanarak cezaevine konulmuştur. Önderliğimiz bu büyük devrimcilerin anısına hep bağlı kalarak mücadeleyi yükseltmiş, gerillayı geliştirerek onların hayallerini gerçekleştirmiştir. Bir kez daha geliştirilen bu büyük direnişleri selamlıyor, bu direniş ve katliamlarda şehit düşenleri saygıyla anıyor ve katliamları lanetliyorum.”

Her 3 parçada da ulus devlet güçlerinin her ne kadar komplocu ve katliamcı yaklaşımlarla sonuç almaya çalışsa da Kürt dirilişini ve direnişini, yine sosyalist, devrimci mücadeleyi durduramadığını da kaydeden Kaplan, Kürt halkının en fazla Mart ayında serhildanlaşmasını sürdürdüğünü de belirtti.

“90'lı yıllarda Kürt halkı artık bir serhildan halkı haline gelmiştir” diyen Kaplan günümüze kadar da böyle devam ettiğini vurguladı. Bu serhildanların Mart ayında hep doruklaştığı ve tüm yıla damgasını vuran, mücadele ruhunun ateşleyici ve taşıyıcısı olduğunu da ifade eden Kaplan, “Önderliğimiz büyük devrimcilerin ve şehitlerin anısına hep bağlı kalarak mücadeleyi geliştirmiş hareketimiz ve halkımız her yılı yeni bir mücadele ve anlamla karşılamıştır" dedi.

‘MART AYI BÜYÜK ŞAHADETLER AYIDIR’

Tüm bu direnişlerin mayasını canlarını halkların özgürlüğü yolunda seve seve feda edenlerin direnişinden aldığını söyleyen Kaplan şöyle devam etti: “Bütün devrim, sosyalizm ve özgürlük şehitlerinin bu direnişlerde canı ve kanı vardır. Fakat burada özelde 1982 yılında Diyarbakır zindanı vahşetine karşı 3 kibrit çöpü yakarak fedai eylemi gerçekleştirip PKK'nin direniş ruhunu ortaya koyan Mazlum Doğan arkadaşı, Demirci Kawa ve Mazlum arkadaştan aldıkları ateşi geleceğe taşıyan Rahşan, Berivan, Sema Yüce arkadaşları bir kez daha anmak istiyorum. Mücadeleleri ve eylemleriyle Kürdistan'da özgürlük ateşinin hiç sönmeyeceğini göstermişlerdir. PKK'nin bir direniş kültürü bir yaşam olduğunu ve ölümü yendiğini ortaya koymuşlardır. Böylelikle sömürücü güçlerin öldürerek ve katlederek korkutma bastırma silahını ellerinden almışlardır. Sistemin dayattığı Kürdü, yaşamı, kültürü reddedip bu uğurda bedenlerini ateşte eritmişlerdir. Yine Mart ayında devrimci güçlerin, gerillanın ve halkımızın adını sayamayacağım birçok şehadeti olmuştur. Burada Amed'den başlayıp Kürdistan'a yayılan 28-31 Mart 2006 serhildanlarını da anmadan geçemeyeceğim. Bu serhildanlarda Amed ve Kürdistan'ın tarihine altın harflerle yazılmıştır. Bu serhildanlarla halkımız şehit düşen gerillalarını sahiplenmek için meydanlarda canını ortaya koymuş, büyük şehadetler vermiş ve bir kez daha PKK gerillası ve halkın bir olduğunu ortaya koymuştur."

‘2015 MART'INDA SERHİLDAN DORUKLAŞMALI VE İNŞA GELİŞMELİDİR’

KCK Serhildan ve İnşa Komitesi üyesi Yusuf Kaplan, bu yıl Kürdistan'da 2015 Martı’na Kobanê zaferinin coşkusu ve ruhuyla girildiğini, fakat Kürt halkı üzerindeki saldırıların devam ettiğini söyledi. Kürt halkının ve özgürlük hareketinin geçtiğimiz yılı büyük bir direnişle karşıladığını söyleyen Kaplan, “Rojava'da ve Güney Kürdistan'da faşist DAİŞ çetelerine karşı büyük bir direniş gelişti. Her parçadaki Kürtler seferber oldu, bu mücadeleye bizzat katıldı. Yine sosyalist ve demokratik kesimlerde bu direnişe katıldı. 6-9 Ekim serhildanları gelişti. Halkımız büyük şehadetler pahasına Kobanê'yi sahiplendi ve bu direnişlerin Kobanê zaferinde önemli rolü oldu. Bugün Kobanê'de zafere ulaşılmıştır, Rojava'da her geçen gün daha fazla mücadele yükselmekte ve devrim savunulmaktadır. Fakat saldırılar ve oyunlar bitmemiştir. Emperyalizmin maşası DAİŞ çetelerinin, ulus devletlerin saldırı ve oyunları sürmektedir. Halkımız bunlara karşı duyarlı olmalı, serhildanlarını yükselterek özgürlük taleplerini haykırmalı ve her türlü saldırıya karşı hangi alanda olursa olsun öz savunmasını güçlendirmelidir. Yine başta Rojava ve Kuzey Kürdistan olmak üzere her dört parçada da Demokratik Konfederal sistemin inşa çalışmaları güçlendirilmelidir. Halkımız artık devletlerden hiçbir şey beklememelidir. Devletin Kürtlere, halklara ezilen kesimlere reva gördükleri ortadır. Gençlerimiz enerjilerini inşaya, serhildana ve öz savunmaya akıtmalıdır. Mazlum Doğan ve Newroz ruhuyla enerjisini pozitif inşaya ve öz savunmaya vermelidir."

‘SEÇİM ÇALIŞMALARINA DA SERHİLDAN RUHU İLE SARILALIM’

Kaplan, 7 Haziran genel seçimlerin önemine de dikkat çekerek, HDP’nin seçimlere parti olarak katılacağını hatırlattı. HDP’nin demokratik, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü paradigmayı benimseyen bir parti olduğunu da vurgulayan Kaplan, “Dolayısıyla HDP'nin bu seçimlerden zaferle çıkması Türkiye'de tüm sosyalist, emekçilerin, kadınların ve Kürtlerin zaferi olacaktır. Yine bu zafer Kürt sorunun çözümünü etkileyecek ve Türkiye'deki siyasetin dokusunu değiştirecektir. Dolayısıyla halkımız serhildan ruhuyla seçim çalışmalarına katılmalıdır. Bu çalışmalarla toplumu örgütlendirmek, bilinçlendirmek için seferber olmak ve AKP'nin Kürt karşıtı, kadın karşıtı, emekçi karşıtı iktidarını sonlandırmanın zeminini oluşturmak önemlidir. Dolayısıyla hem Mart ayında hem de bu ayın ruhuyla tüm süreç boyunca seçim çalışmalarına güçlü katılmak ve yine gelişebilecek seçim hileleri ve saldırılara karşı tedbir almak ve öz savunmayı geliştirmek hayati önemdedir" diye konuştu.