AKP engellilerin maaşlarına göz dikti!

AKP hükümeti örtülü ödeneklere bütçe ayırabilmek için 1 milyon 730 bin engelli, bakıma muhtaç ve kimsesizlerin maaşlarına göz koydu. Bu maaşların alımı için ‘gelir testi’ zorunluluğu getiren hükümete engelliler tepki gösterdi.

AKP hükümeti örtülü ödeneklere bütçe ayırabilmek için 1 milyon 730 bin engelli, bakıma muhtaç ve kimsesizlerin maaşlarına göz koydu. Bu maaşların alımı için ‘gelir testi’ zorunluluğu getiren hükümete engelliler tepki gösterdi.

Şimdiye kadar 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve engelliler ile bakmakla yükümlü oldukları engelli yakınları olan kişilere, engelli olan yakınına fiilen bakmak şartıyla aylık bağlanıyordu. 

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yayımladığı bir genelgeyle bugüne kadar Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ödenek aktarım işlemlerinin yılbaşından itibaren artık Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü tarafından yapılacağını ilan etti. Gelir testiyle, haneye giren toplam aylık gelirin kişi başı asgari ücretin 1/3’ünden, ağır engelli, evde bakım hizmetinden faydalananlar için ise 2/3’ünden 1 lira bile fazla olması halinde engelli aylıkları kesilecek.

2022 sayılı kanun kapsamında ödenen kişi başı aylıklar, yapılacak gelir testiyle değerlendirilecek.

'ONUR KIRICI'

ANF’ye konuşan Tüm Engelliler Federasyonu Başkanı (TÜM. ENG. FED.) Ahmet Gültekin, bu maaşı almak zorunda kalanların muhtardan gidip ‘gelir testi’ almalarının onur kırıcı bir durum olduğunu dile getirdi. Aldıkları ücretlerin sadaka kadar olduğuna vurgu yapan Gültekin, “En azından engellilerin aldığı maaş asgari ücret düzeyinde olmalıdır. Eğer bir engellinin raporunda ağır özürlü yazıyor ise mutlaka bu bakım ücretini almalıdır. Onun hiçbir şeyine bakılmamalıdır. Kendi ihtiyacını karşılayıp karşılamamasına bakılmamalıdır” dedi. Gültekin, engellilerin tek başlarına bir yerlere gittiklerinde hayatlarından endişe ettiklerini belirtti. 

'HAVA ALMAYA ÇIKTIĞI İÇİN BAKIM ÜCRETİ KESİLDİ'

Gültekin şöyle devam etti: "Başımıza nerede ne gelecek, bilmiyoruz. Nerede düşüp kalacağımızı bilmiyoruz. Bu duruma ayakta olup olmamaya bakıp karar veremezler. Ağır engelli olanlar bakım ücretinden yararlanır diye bir yasa varsa bunu uygulamalılar. Bu konuda bize gelen çok sayıda şikayet var. Kendi ihtiyacını karşılayabiliyor diye bakım ücretleri kesilen birçok arkadaşımız var. Geçen gün Şükrü Taşan adlı arkadaşımız karaciğer nakli olmuş, bazen kendisini toparlayıp hava almak için fuarda oturuyor diye bu durumu gören yetkililer ‘kendi ihtiyacını karşılıyorsun' diyerek bakım ücretini kesip arkadaşa zimmet çıkarmışlar. Eğer bize bu raporlar verilmişse sağlığımızla ilgili kararları hükümet veremez."

'DEMOKRASİYLE İLGİLİ'

‘Engelliye maaş veriyoruz’ diye propaganda yapılmamasını isteyen ve verilen maaşları 'sadaka' olarak nitelendiren Gültekin, şunları ifade etti: "Gidip bir muhtara 'ben bu paraya muhtacım, bana bir belge ver' diyemem. Benim bu maaşı alıp alamama karar verecek olan muhtar değildir. Benim ailemde biri sigortalı ya da emekli diye bu maaşı almam nasıl engellenir? Ben ailemle yaşamayacağım da nerede yaşayacağım? Bu engellilere verilen değer demokrasiyle ilgilidir. Demokrasinin olmadığı bir ülkede, engellilerin hakkını aramasının da ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum. Demokratik olan ülkelerde engelliye sadaka vermek doğru bir yaklaşım mı?"

‘DEVLET BİZİ SIRTINDA YÜK OLARAK GÖRÜYOR’

Tüm. Eng. Fed. Müdürü Melike Arı ise gelir testine tabi tutulmanın anlamsız olduğunu vurgulayarak, engelli maaşları için 3. kuşak akrabaya kadar inceleme yapılacağını da aktardı. Arı, "Eşiyle birlikte oturan bir engellinin, eşinin gelir testine bakılabilir; ama eşinin babasının da gelir durumuna bakılması açıkçası bana mantıksız geldi. Bir engellinin zaten gelir testine tutulması abes. Engelli olan kişinin ikametgah ettiği yerde sigortalı birisinin olması engelli olan kişinin maaşının kesilmesi anlamına geliyor. Devlet bizi sırtında yük olarak görüyor ki, bu yasaları çıkarıyor" dedi.

'VİCDANLARA SIĞMAZ'

İzmir Görmeyenler Yardımlaşma Derneği Başkanı Rasim Toltay çıkan bu yasayla engelli raporu alımının da zorlaştığının altını çizdi. Toltay, şöyle konuştu: "Yatalak olan engellilerin aldıkları maaşlar bile kesilmeye başladı. 3. dereceden akrabası olan kişilerin maddi gelirleri varsa bu kişiler engelliye bakabilir diye bu maaşlara göz koydular.  5 çocuğu var diye karşı komşumun maaşını kestiler. Bu devletin hangi anlayışıdır? Konak'ta geçen gün eylemler yapıldı, yapılmaya da devam edecek. Bu maaşları kesmek vicdanlara sığmaz. Bu yağmurlu havada bu halimizle kapı kapı dolaşıp iş arıyoruz. Eşim de yüzde yüz engelli ama yüzde 47 raporu zor aldık. Cumhurbaşkanlığı için, Aksaray için harcanan paralara yazıklar olsun!"

'AKP GÖZ BOYAMAYA ÇALIŞIYOR'

2 ayağı da olmayan Adnan Kırtay ise, devletin engellilere sadaka niyetine verdiği 3 aylık 870 liraya da göz koyduğunu ifade ederek, şunları dile getirdi: "İzmir’in Konak ilçesinde oturuyordum, Foça ilçesine taşınmak zorunda kaldım. İkametgah adresim değişti diye maaşım kesildi. Maaşımı alabilmek için tekrar başvurduğumda ise sanki yeni rapor çıkarıyormuşum gibi beni heyete sevk ettiler. Sürekli bir oyalama taktiğine başvuruyorlar. Bu yasayla birlikte işimiz çok daha zorlaştı. 2 tane ayağım olmadığı halde aylarca uğraşıp yüzde 52 raporu zor aldım. Daha önceki engelli raporum yüzde yüzdü. Seçimler yaklaştığında siyasetçiler engellileri hatırlıyor. Engelliler kimsenin arka bahçesi değildir. AKP seçimden seçime engellilere tekerlekli sandalye ya da belli yardımlarla göz boyamaya çalışıyor."