Gerger: Eski Türkiye, bir daha dirilmeyecek tarzda çöktü

Geçtiğimiz hafta sonu Almanya’nın Alt-Oberhausen ve Münster kentlerindeki Alevi dernekleri tarafından Ortadoğu ve Türkiye’deki gelişmeler, seçim süreci ve Alevilerin durumu tartışıldı.

Geçtiğimiz hafta sonu Almanya’nın Alt-Oberhausen ve Münster kentlerindeki Alevi dernekleri tarafından Ortadoğu ve Türkiye’deki gelişmeler, seçim süreci ve Alevilerin durumu tartışıldı. Cumartesi günü Alt-Oberhausen Alevi Topluluğu Merkezi (Alt-Oberhausen Alevitishe Gemeinde) ve Pazar günü ise Münster kentindeki Alevi Topluluğu Merkezi’de (Alevitishe Gemeinde Münster und Umgebung)) gerçekleştirilen panellere Prof. Haluk Gerger, Araştırmacı-Yazar Faik Bulut, Gazeteci Hüseyin Narlı, Gazeteci Halil Dalkılıç, Bir-Kar temsilcisi Sinan Zengin ve Araştırmacı-Yazar Kazım Cihan katıldı.

Prof. Haluk Gerger, Münster Alevi Topluluğu’ndaki konuşmasında “Eski Türkiye, bir daha dirilmeyecek tarzda çöktü” dedi. Türkiye’de AKP’nin küresel kapitalist krizin bölge politikalarını yönetmek için iktidar yapıldığını ancak krizin altında ezildiğini belirten Gerger, şunları kaydetti: “Toplumsal mühendislikle oluşturulmuş eski Türkiye sistemi çöktü. Birikimsiz burjuvazinin Kemalist devletçi mantıkla, köylülüğü zorla proleterleştirerek ve inançlar, kültürler üzerinde tepeden inmeci politikalarla inşa ettiği sistem çöküyor. Eski Türkiye, sınıfsal devrimlere, mazlum halklara ve özgürlük hareketlerine karşı tetikçi olarak kullanıldı. Osmanlıcı Türk-İslam sentezi olarak hükmünü icra eden sistem, Hitler-Mussolini gibi bir diktatörlüğe doğru gitme potansiyeli taşıyor.  Eski Türkiye burjuvazisi TÜSİAD, Anadolu burjuvazisi MÜSİAD’a yenildi. Kürt sorunu artık bölgeyle organik bütünlüklü bir sorun. Bölge ülkeleri Kürtlerin statüsüzlüğü üzerine birbirini besliyor ama birindeki kırılma diğerini de etkiliyor. Rojava’nın önemi burdadır. Rojava’daki statü Türkiye’yi direkt etkiler, Türkiye’nin müdahalesi de bunun içindir.”

AKP’NİN ALEVİLERE SALDIRISI İDEOLOJİKTİR

Türkiye’de üç önemli dinamiğin özgün örgütlülüğü ve güçlerini birleştirerek sistemi demokratikleştirecek gücü ortaya çıkarabileceklerini belirten Prof. Gerger, “Kürt endeksli, Kürt önderlikli demokrasi mücadelesi, halkların antifaşist cephesi ve sınıf endeksli emekçilerin mücadelesi özgün örgütlenmeleri üzerinden organik bir bütünselliğe kavuşmalı” dedi. Alevilerin durumunu, Nazi Almanya’sındaki Yahudilerin durumuna benzeten Gerger, AKP’nin Alevilere saldırısının temelinin ideolojik ve Alevilerin ‘Rızalık Toplumu’ olarak formüle ettikleri eşitlikçi paylaşımcı felsefeleri olduğunu söyledi.

Hüseyin Narlı’nın moderatörlüğünü yaptığı panelde konuşan Araştırmacı Yazar Faik Bulut, AKP’nin kendisini büyük Osmanlı hayaline kaptırdığını ve ‘yurtta savaş, cihanda savaş’ politikası izlediğini söyledi. AKP’nin bu hayalini İslami Kardeşler anlayışı üzerinden tüm Ortadoğu ülkelerinde bu siyaseti güçlendirerek gerçekleştirmeye çalıştığını, Mısır’da Mursi’ye ve Tunus ile Fas politikaları da orada bu anlayıştaki partiler üzerinden gerçekleştirmeye çabaladığını söyledi.

Kürt sorununun artık Kürdistani bir sorun haline geldiğini belirten Bulut, AKP’nin bu konuda PKK’ye karşı KDP’yi kendisine yedeklemeye çalıştığını söyledi. “Turancılık gitti yerine yeni Osmanlıcılık geldi” diyen Faik Bulut, AKP’nin Alevilik konusunda ise kendisine göre bir Alevilik oluşturma çabasında olduğunu belirtti.

ROJAVA TÜM HALKLAR İÇİN UMUTTUR

Gazeteci Halil Dalkılıç, Türkiye’nin yeni bir sürece girdiğini, yapılacak seçimlerin de yeni bir siyasal zemini ortaya çıkaracağını söyledi. İktidarcı politikalar yerine toplumcu politikalara endekslenmesi gerektiğini belirten Dalkılıç, egemenlerin halkları siyaset dışına iten politikalarına karşı Kürt Özgürlük Hareketi’nin Rojava’da özellikle de kadın şahsında toplumcu bir çıkış yaptığını ve bunun bölgedeki her inanç ve etnisiteden halkı etkilediğini ve bir umut haline geldiğini söyledi.

7 Haziran seçimlerinin Türkiye’de Kürtler ve her etnisiteden Aleviler için önemli olduğunu belirten Dalkılıç, Kürt Özgürlük  Hareketi, kadınların mücadelesi, HES’lere ve barajlara karşı direnen köylülerin mücadelesi, Gezi’de ortaya çıkan ruhun ve emekçilerin ortak mücadelesinin 90 yıllık sistemin partileri karşısında başarı kazanacağını söyledi.

Panelistlerden Bir-Kar Temsilcisi Sinan Zengin ise, emperyalizmin iktisadi ve sosyal yıkım politikalarını halklara dayatarak ayakta kalmaya çalıştığını söyledi. Zengin, AKP’nin Kürt sorununda oyalamacı ve aldatmacı bir politika izlediğini belirterek, Kürt Özgürlük Hareketi’nin bölgesel bir güç haline geldiğini ve Rojava’nın halkların en önemli kazanımlarından biri olduğunu söyledi.

Araştırmacı Kazım Cihan ise, Türkiye siyasetinde Türkçülük yerine İslamcılığın daha kullanışlı siyasi bir argüman haline geldiğini belirttiği konuşmasında, Türk-İslamcı mantığın Kürde, Ermeni’ye ve diğer halklara düşmanca baktığını kaydetti. Cihan, “devrimciler olarak aldanmak, artık bizim açımızdan ciddi bir sorundur” dedi.

Panel, sorulan soruların panelistler tarafından cevaplandırılmasıyla sona erdi.