'Kamuoyu bizi görseydi Şakran ve Muğla yaşanmazdı'

2011 yılında tutuklanıp yaşı dolayısıyla Bergama Çocuk Cezaevi’ne konulan Sedat Ekmekçi, "Askerler 3’erli grup oluşturmuştu, hangi grup yorulursa diğer grup bizi dövmeye devam ediyordu” dedi.

2011 yılında tutuklanıp yaşı dolayısıyla Bergama Çocuk Cezaevi’ne konulan Sedat Ekmekçi, "Askerler 3’erli grup oluşturmuştu, hangi grup yorulursa diğer grup bizi dövmeye devam ediyordu” dedi. Yeğenleri geçmiş yıllarda aynı cezaevinde kalan Aydın Eren Sayın, gardiyanların çocuklara kavga ettirip izlediğini, siyasi çocuklara daha yoğun işkence uygulandığını öğrendiklerini aktardı.

Kamuoyunun gündemine son günlerde daha sık girmiş olsa da, cezaevlerinde yaşanan işkence, şiddet ve tecavüz sadece bugünkü örneklerle sınırlı değil. Bir devlet politikası olarak devam eden ağır hak ihlalleriyle Sedat Ekmekçi de 2011 yılında muhatap oldu.

İzmir’in Menemen ilçesindeki Asarlık Mahallesi’nde yaşayan ve 2011 yılında, 17 yaşındayken tutuklanan Sedat Ekmekçi, tutuklu kaldığı süre içinde her gün fiziki ve psikolojik işkence gördü.  Yine aynı mahallede yaşayan ve 2008 senesinde tutuklanan Bayram Eren Sayın (16) ve Engin Eren Sayın (15), tutuklu bulundukları Bergama Çocuk Cezaevi’nde görüşlerine giden amcaları Aydın Eren Sayın’a her görüş günü gördükleri işkenceyi anlattılar.

Bergama Çocuk Cezaevinde tutuklu kalan Sedat Ekmekçi ve Bergama Çocuk Cezaevi’ne görüşçü olarak gidip gelen Aydın Eren Sayın ANF'ye konuştu...

EKMEKÇİ: KOMİSER KÜRT OLDUĞUMUZU SÖYLEDİ, ASKERLER DÖVDÜ

2011 yılında evinin yüzlerce polis tarafından basılarak gözaltına alındığını söyleyen Sedat Ekmekçi,  İzmir’ deki Bozyaka Siyasi Şubeye götürülüp oradan mahkemeye çıkarılarak “polise taş attıkları gerekçesiyle” tutuklandığını anlattı. Tutuklandığında aynı gerekçeyle kendisiyle birlikte 3 çocuğun daha olduğunu aktaran Ekmekçi, “Mahkeme bizi tutuklayınca komiser bizi alıp Bergama Çocuk Cezaevi’ne götürdü. Burada bir tane rütbeli askere bizi teslim ederek ‘bunlar Kürtler, bunlara ona göre muamele edin’ dedi. Komutan da 'bunları odaya götürün' diye emir verdi. Biz odaya girince odada 10’dan fazla asker vardı. Masada oturan birisi 'dövün' diye emir verince önce 3 kişi bize saldırdı" diye konuştu.

Askerlerin gruplar oluşturup 3’erli halde sırayla kendilerini dövdüklerini ifade eden Ekmekçi, "Grup yorulunca diğer 3’lü grup devreye giriyordu. Yediğimiz dayaktan artık vücudumuz uyuşmuştu. O gün 15 asker bizi dövdü, üstümüzde sadece iç çamaşırımız kalacak şekilde soyup dövmüşlerdi bizi. 40 güne yakın ailemizle görüşemedik, görüşünce durumu ailelerimize aktardık. Onlar da dava açtılar ama bir sonuç çıkmadı” dedi.

'KAMUOYU SES ÇIKARSAYDI, ŞAKRAN VE MUĞLA'DA BUNLAR YAŞANMAZDI'

Ekmekçi, koğuşta gardiyanların hem fiziki hem de psikolojik işkencesine maruz kaldıklarını aktararak, "Gardiyanlardan da iki kere feci şekilde dayak yedik. Bize gelip ‘ eğer Kürtlükte ısrar ederseniz haliniz bu olur, bırakın bu işleri’ diyorlardı. Siyasiler azdı bizim hapishanede, o yüzden üzerimizde baskı çok fazlaydı” dedi.

Ekmekçi, kamuoyunun daha duyarlı olması gerektiğine işaret ederek, “Eğer biz dövüldüğümüzde kamuoyu ses çıkarsaydı şimdi Şakran ve Muğla cezaevlerinde yaşananlar olmayacaktı. Bize işkence yapanlar asker olabilir ama işkenceye ortak olanlar da kayıtsız kalanlardır" mesajını verdi.

SAYIN: GARDİYANLAR KAVGA ETTİRİP İZLİYORLARMIŞ

Bayram Eren Sayın ve Engin Eren Sayın adında iki tane yeğeninin de 2008 yılında Bergama Çocuk Cezaevi’nde kaldıklarını söyleyen Aydın Eren Sayın, şunları anlattı: "Mahkeme elinde hiçbir kanıt yokken iki yeğenimi tutukladı. 2 sene boyunca sürekli görüşe gidip geldiğimizde iki yeğenimin de psikolojisinin orada her geçen gün daha fazla bozulduğunu görüyordum. Cezaevinde kaldıkları 2 sene içinde sürekli şiddet ve psikolojik baskı gördüler. Gardiyanlar oradaki tutuklu çocukları birbirleriyle kavga ettirip izliyorlarmış, bunları bize görüşe gidince çocuklar anlatıyorlardı. Bu şekilde çocukları korkutmaya çalışıyorlarmış. Bir gün 3 tane gardiyan götürüp bire yerde bayağı dövmüşlerdi Bayram'ı, o da koğuşa geri dönünce işkenceye daha fazla dayanamayıp koğuşu ateşe verip isyan etmişti."

'SİYASİ ÇOCUKLARA İŞKENCE DAHA FAZLA'

Sayın, özellikle siyasi çocuklara psikolojik ve fiziki işkence yapıldığını belirterek, "Önce 'siz çocuksunuz, sizi örgüt kandırıyor, eğer bu mücadeleyi bırakırsanız siz de burada olmazsınız' diyorlardı. 'Kürtlüğü unutmazsanız sizin yeriniz burası olacak' demişlerdi. Hatta bir gün rahatsızlanan yeğenim Bayram'a bir iğne yapmışlardı, günlerce yerinden kalkamamış ve ayakları tutmamıştı” diye konuştu.