Hindistanlılar sandık başında: Favori yine Modi

Hindistanlılar altı hafta boyunca parlamento seçimleri için sandık başına gitmeye çağrıldı. Oy kullanma işlemi bu cuma başladı. Seçimlerin favorisi milliyetçi başbakan Narendra Modi.

HİNDİSTAN SEÇİM

Başbakan Narendra Modi'nin partisi Bharatiya Janata Partisi, Hindistan'da başlayan seçimlerin favorisi olarak görünüyor. Yapılan son anketler Modi’nin partisinin oyların yüzde 78’ini alacağına işaret ediyor. 

Önümüzdeki altı hafta boyunca ülke genelinde yaklaşık bir milyar seçmenin sandık başına gitmesi bekleniyor. 

Sonuçların 4 Haziran'da açıklanacağı bildirildi. Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra seçilen temsilciler gelecekteki Başbakanlarını seçmek üzere Yeni Delhi'deki Parlamento'ya dönecekler.

Narendra Modi 2019'da 353 milletvekili tarafından yeniden seçilmişti. Bu kez kendisine yöneltilen eleştirilere son vermek için 400 sandalye hedefliyor.

Başarılı olması halinde 73 yaşındaki Modi, bağımsızlık kahramanı ve ülkenin ilk hükümet başkanı olan Jawaharlal Nehru'dan sonra üst üste üçüncü dönem kazanan ikinci Hindistan Başbakanı olacak.

Muhalefet Modi’nin bir kez daha başbakan olmasından endişe duyuyor. Zira Modi döneminde ifade özgürlüğü azaldı, otoriter eğilim güçlendi. Bu nedenle muhalefet demokrasinin yok edildiği üzerinden kampanya yürütüyor. 

EKONOMİK BÜYÜME VE ALTINDAKİ DERİN ÇATLAKLAR

Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) yönetimindeki Hindistan, eski sömürge gücü Büyük Britanya'yı geride bırakarak dünyanın beşinci büyük ekonomisi haline geldi. 

Narendra Modi, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tahminleriyle tutarlı bir taahhüt olarak, 2027 yılına kadar ABD ve Çin'in ardından üçüncü sırada yer alacağını iddia ediyor. 

Hindistan geçen yıl yüzde 7,6 büyüme kaydetti ve IMF bu yıl büyümenin yüzde 6,8'e ulaşmasını bekliyor; bu oran dünyadaki en yüksek oranlardan biri.

Siyasal gözlemciler bu görüntünün altında ciddi çatlakların olduğunu belirtiyor. Altyapıya yönelik büyük bir yatırım olsa da büyümenin geri kalanı esas olarak çok fazla istihdam yaratmayan hizmetlerden kaynaklanıyor. Bu da özellikle niteliklerine uygun olarak iş bulmakta zorlanan gençler için sorun oluşturuyor. Ayrıca eşitsizlikler de giderek artıyor.  Küresel Eşitsizlik Laboratuvarı'na göre, servetin yoğunlaşması son on yılda arttı. En zengin yüzde 1'in gelir ve zenginlik payı İngiliz sömürgeciliği dönemine göre daha yüksek bir seviyeye ulaşırken, 800 milyon insan gıda yardımından faydalanıyor. Bununla birlikte yürütme, gücü kendisinde yoğunlaştırırken, sivil haklar, ifade özgürlüğü, üniversite özgürlüğü, toplanma özgürlüğü ve basın özgürlüğü baskı altında bulunuyor. Ayrıca dini kutuplaşma arttırıldı, kamusal kurumların özerkliği zayıfladı ve yargı giderek daha fazla baskı altına alındı.